Diyet yanlışları ile kastettiğimiz yeme kısıtlaması, kalori hesabı, yağsız tuzsuz beslenmek, muhakkak ara öğün yapmak gibi artık geçmişte kalmış şeyler.
Diyetin ne olduğunun doğru anlaşılması önemli çünkü birçok insan, sırf “diyet” kelimesinin yarattığı stres nedeniyle diyetisyene gitmeyi erteliyor ve çoğu zaman bunun farkında bile olmayabiliyor. Bu yüzden diyet değil sürdürülebilir, kişiye özel sağlıklı beslenme kavramının altını çiziyorum. Bu nedenle kalori hesabı yapmadan, kalori sınırlamasına gitmeden, kalorisiz beslenme ile kilo vermek mümkün diyorum.
Doğru diyet, zor gelmez ve eğer devam etmekte zorlandığınız bir diyet planı uyguluyorsanız en fazla birkaç kilo verir, sonra bu diyeti bırakırsınız.
Bu tür zor diyetleri bırakan kişiler, kalori hesabından veya porsiyon sınırlamasından kurtulduktan sonra eski beslenme alışkanlıklarına hızla geri dönerler. Baskılanmış yeme alışkanlıkları bu sefer şiddetli yeme ataklarına, daha çok tatlı yeme isteğine, karbonhidrat içeren besinlere yüklenmeye yol açar veya fast food beslenme eğilimini tetikler.
Böylece zar zor yaptığınız diyetle verdiğiniz kiloyu, fazlasıyla geri alırsınız. Bu nedenle diyet yanlışlarını anlamak ve doğru diyet nedir, nasıl olmalıdır konusunu kavramak önemlidir.
Bir yazıda tüm diyet yanlışlarına açıklık getirmek mümkün olmasa da, insanları sağlıklı beslenmeyi alışkanlık haline getirmekten alıkoyan, fit ve mutlu bir bedene sahip olmalarının önüne geçen en yaygın diyet yanlışlarından söz ederek konuya giriş yapabiliriz. Hadi başlayalım!
Diyet, Az Yemek Değildir!
Doğru diyet ile doyana kadar yiyebilir ve kilo vermeye devam edersiniz.
Kilo almış ve beslenme alışkanlıkları bozulmuş biri için diyetin en korkutucu yanı, az yemek zorunda kalmaktır çünkü diyetten anladığımız, porsiyon sınırlamasıdır.
Kahvaltıda bir kibrit kutusu büyüklüğünde peynir, en fazla iki yumurta, 6-8 adet zeytin, bir dilim ekmek ve sınırsız yeşillik veya akşam yemeğinde iki kaşık sebze yemeği, bir kase yoğurt, bir parça et, tavuk ya da balık gibi diyet listeleri yüzünden insanlar diyette olmayı, az yemek zannederler.
Oysa, sağlıklı ve bedeninize iyi gelen gıdalarla beslendiğiniz takdirde miktarın, porsiyonun bir önemi yoktur.
İstediğiniz kadar yiyebilirsiniz ve kilo vermeye devam edersiniz. Az ya da çok yemeniz değil, ne yediğinizdir önemli olan.
Diyet Kalori Hesabı Değildir!
Kalori hesabı yapmadan da kilo verebilirsiniz, ideal kilonuzu koruyabilirsiniz.
Kalori hesabına dayalı diyetler henüz değilse bile yakın zamanda tarihe karışacak diye düşünüyorum, yani öyle umuyorum çünkü önemli olan kaç kalori aldığınız değil, hangi kalori türünü hangi besin kaynağından aldığınızdır.
Sağlıklı besinlerden elde ettiğiniz kalori, kilo yapmaz!
Bir zamanlar her şeyin suçlusu ilan edilen kalorinin, o kadar da kötü bir şey olmadığını artık biliyoruz. Ketojenik diyet gibi yüksek miktarda yağ yani kalori içerdiği halde gayet başarılı bir şekilde kilo verdiren diyetler de bunun ispatıdır diyebiliriz.
Kalori hesabı yapmadan da insanların kolayca kilo vermesini sağlayabilmiş bir beslenme uzmanı ve diyetisyen olarak benim şahsi görüşüm, en büyük diyet yanlışlarından biri kalori hesabıdır ve gereksiz bir stres yaratır, diyeti sürdürmeyi zorlaştırır, son derece yorucu bir sistemdir.
Kalori hesabı, beslenme yoluyla aldığımız kalorinin, harcadığımız kaloriden fazla az olması gerektiği ana fikri üzerine kuruludur çünkü bu bakış açısına göre kilo almanın nedeni kalori fazlasıdır.
Halbuki insanlar çok yediği için ya da fazla kalori aldığı için değil, yanlış şeyler yediği için yani sağlıksız kalori aldığı için kilo alırlar.
Diyet Sık Sık Az Az Yemek Değildir!
Günde 2 öğün beslenerek diyet yapabilirsiniz ve bu şekilde kilo vermek daha kolaydır.
Günde 3 ana öğün, 3 ara öğün şeklinde yazılan diyet listeleri, bir dönemin popüler zayıflama yöntemiydi. Burada amaç: sık sık az az yiyerek, gün içinde alınacak kaloriyi 6 öğüne yaymak ve böylece aç kalmadan kalori sınırlaması yaparak, kişinin kilo vermesini sağlamaktı.
Kısmen işe yaradığı da oldu ama günde altı öğün beslenmek hem zor bir şeydir hem de insülin dengesini bozar, açlık tokluk hormonları sağlıklı bir şekilde salgınamaz ve dolayısıyla sağlıklı bir beslenme yöntemi değildir.
Bunun yerine İF / İntermittent Fasting yani aralıklı oruç diyeti ile günde iki öğün beslenerek kilo vermek daha kolaydır çünkü uzun aralıklarla beslenmek, insülin dengesini destekler, pankreas sağlıklı bir şekilde çalışır ve bu sayede açlık ve tokluk hissi normale döner.
Diyet Ara Öğün Yapmak Değildir!
İhtiyacınız yoksa ya da istemiyorsanız ara öğün yapmak zorunda değilsiniz.
Kilo vermek istiyorsan muhakkak ara öğün yapmak zorundasın gibi bir diyet yanlışı hala daha çok yaygın ama emin olun ara öğün olmadan da diyet yapabilirsiniz ve kilo vermeye gayet devam edersiniz, hatta mümkünse ara öğün yapmayın, daha doğrusu acıkmadan yemeyin.
Ara öğün, özellikle diyabet sorunu olan kişilerde ani şeker düşmelerinin önüne geçmek için bulunmuş bir çözüm, ama beslenme danışmanlığında asıl amacımız kandaki şeker dengesini sağlamak olduğu için uzun vadede ara öğünlerden kurtulmamız gerekir çünkü ancak bu şekilde pankreas leptin yani tokluk hormonu salgılayabilir.
Böylece kilo almanızın altında yatan asıl sorunu tedavi etmiş oluruz.
Fazla kilolarınızdan kalıcı olarak kurtulursunuz ve açlık/tokluk hormonlarınız sağlıklı bir şekilde çalıştığı için yeme atakları gibi beslenme bozuklukları yaşamazsınız.
Sağlıklı beslenme bir yaşam biçimi haline geldiğinde, hayatınız boyunca ideal kilonuzu korumak kolaylaşır ve sürekli diyet yapmak zorunda kalmazsınız.
Diyet Yağsız / Tuzsuz Yemekler Yemek Değildir!
Sağlıklı yağlarla pişirilmiş lezzetli yemekler yiyerek diyet yapmak mümkün.
Yemek yemek, güzel bir şeydir. Keyifli bir şeydir. Lezzetli, güzel kokan, iyi pişirilmiş ve sağlıklı bir yemek, kime iyi gelmez ki! Bu yüzden diyet, tatsız tuzsuz şeyler yemek değildir, olmamalıdır. Çünkü böyle bir diyete devam etmek zor olur. Bu gibi diyetler, en sık bozulan diyetlerdir ve bence bu da gayet doğaldır çünkü sürdürülebilir değildir.
Kullandığınız yağ sağlıklıysa ve pişirme yönteminiz doğruysa yani yağı yakmıyorsanız, yemeklerinize dilediğiniz kadar yağ ekleyebilirsiniz. Temiz yağ, kilo yapmaz hatta kilo vermenize destek olur.
Rafine tuz, yerine işlem görmemiş kaya tuzu kullanıyorsanız yemeklerinize tuz eklemenizde hiçbir sakınca yok. Tuz, rafine edildiğinde zehire dönüşür ama Himalaya tuzu ya da Çankırı tuzu gibi yüksek mineral içeren doğal tuzlar, zararlı değil bilakis faydalıdır.
Diyet, Sıvı Beslenmek Değildir!
Sağlıklı bir diyetin lif oranı yüksek sağlıklı besinler içermesi gerekir.
Detoks ile diyeti birbirine karıştırmamak önemli, sıvı beslenmek diyet yapmak değildir. Kilo verdiren çorbalar içerek diyet yapmış olmazsınız, yaptığınız şey detoks ya da bağırsak temizliği olabilir ama diyet değildir.
Kilo vermek ve kan şekeri dengeleyebilmek için bağırsakların sağlıklı olması gerekir. Bağırsak sağlığı için ise bol miktarda lifli gıdaya ihtiyaç vardır. Sürekli sıvı gıdalar alarak kilo veremez, sağlıklı beslenemezsiniz. Sıvı beslenme uzun vadede vitamin ve mineral eksikliğine yol açar ki, bu da kilo almaktan başka birçok sağlık soruna da davetiye çıkarır. Detoksun, sınırlı bir süre içinde uygulanmasının sebebi budur.
Beslenmede sıvı ve katı gıda dengesini sağlamak, lif oranı yüksek sağlıklı gıdaların ağırlıkta olduğu bir diyet uygulamak, kilo vermeyi kolaylaştırır çünkü bağırsak sağlığını korur ve insülin dengesini destekler.
Diyet Yapmak, Akşam Yemeğini Atlamak Değildir!
Akşam yemeğinden vazgeçmeden de diyet yapabilir ve sağlıklı bir şekilde, kalıcı olarak zayıflayabilirsiniz.
Kahvaltı ya da akşam yemeğini atlamak, kilo verdirmez. Diyet yapmak, gün içinde sağlıksız besinler tüketip akşam aç kalmak değildir, hatta bu son derece tehlikelidir, kilo yapar ve sağlığınızı bozar.
Çok geç saate bırakmadan yapılan sağlıklı bir akşam yemeği, doğru diyetin olmazsa olmazıdır ve kilo vermenizi destekler.
Diyet, kişinin kendi bedenine uygun beslenme modelini ve ona iyi besin türlerini keşfetmesidir. Doğru pişirme yöntemlerini tercih ederek ve mümkün mertebe mevsiminde beslenmeye özen göstererek, sürdürülebilir bir diyet türünü, yaşam biçiminiz haline getirebilirsiniz.
Böylece kilo almak sizin için sürekli bir sorun olmaktan çıkar, ideal kilosunda ve sağlıklı bir insan olmanın dayanılmaz hafifliği ile yediklerinizde keyif alırsınız.
- Magnezyumun Farklı Formları ve Faydaları - 19 Kasım 2024
- Diyetin İlk Haftası Neden Kabızlık Yaşanır? - 16 Kasım 2024
- İnatçı Karın Yağları için Ne Yapmalıyım? - 13 Kasım 2024