26Oca

Yeme bozuklukları olarak bilinen anoreksiya, bulimia, duygusal yeme gibi durumlar beslenme danışmanlığı ile beslenme psikolojisinin ortak çalışma alanıdır. 

Hep söylediğimiz gibi beslenme, sadece karın doyurmaktan ibaret değildir. Ruhun doyması da beslenmeyle belli oranda ilgili olmasaydı duygusal açlık dediğimiz, kişinin fiziksel olarak aç olmadığı halde başka bir açlık duygusundan kaynaklı olarak yemek yemesi gibi durumlar ortaya çıkmazdı.  

Aslına bakarsanız besinle kurduğumuz ilişki, doğduğumuz andan itibaren deneyimlediğimiz psikolojik ve biyolojik süreçlere bağlı olarak gelişir fakat yakın zaman kadar bu ilişki ve ruhsal boyutlarının derinliği, bugünkü anlamıyla bilinmiyordu ya da henüz keşfedilmemişti ve bu keşif hala sürüyor da diyebiliriz. Demek istediğim; beslenmeyle ile ilgili henüz bilmediğimiz çok şey var.

Psikoloji biliminin beslenme ile ruh hali arasındaki ilişkiyi keşfetmeye başlamasıyla daha detaylı çalışmalara konu olan yeme bozuklukları günümüzde psikoloji ve beslenme uzmanlığının birlikte çalıştığı bir tedavi ve farkındalık konusudur diyebiliriz. 

Yeme bozukluğunun altında yatan psikolojik nedenler çözülmeden beslenme desteği ya da diyet uygulayarak bu sorunları aşmak mümkün olamayacağı gibi, beslenmede ortaya çıkan eksiklikler ve fizyolojik sorunlar tespit edilmeden ve kişiye özel doğru diyet planı oluşturulmadan da yeme bozukluklarını tamamen ortadan kaldıramayız. 

Bu nedenle yeme bozukluğunun derecesine de bağlı olarak anoreksiya ya da bulimia gibi son derece tehlikeli sonuçları olabilen bozukluklar ya da bunların başlangıç evrelerinde olduğundan şüphelenen kişilerin, vakit kaybetmeden uzman desteği alması önemlidir.  

Yeme Bozukluğu Nedir?

Yeme bozukluğu fiziksel ya da psikolojik nedenlerle kişinin beslenmeyle olan ilişkisinin bozulması sebebiyle kendini aç bırakma, tıkanırcasına yemek yeme, yedikten sonra çıkarma gibi durumlar şeklinde karşımıza çıkan ve ciddiye alınması gereken önemli bir sağlık sorunudur. 

Kimi zaman sadece psikiyatrik sorunlardan kaynaklanan yeme bozuklukları aynı zamanda hem psikolojik hem de fiziksel nedenlere dayanabilir ya da yeme bozukluğunu tetikleyen psikolojik zemin, örneğin insülin direnci olan bir kişide daha hızlı ve kolay bir şekilde  derinleşebilir. 

Psikolojik nedenlerle yeme bozukluğu kişilerde beslenme bozulduğu için açlık tokluk hormonlarını salgılamak ve açlık tokluk hissini yönetmekten sorumlu olan pankreas, sağlıklı çalışmaz ve bu durum, yeme bozukluğu açısından bir kısır döngü yaratır. 

Bu kısır döngüyü kırmak için yeme bozukluğunun altında yatan psikolojik nedenler ile sağlıksız beslenmenin neden olduğu fiziksel ve biyolojik sorunlar birlikte ele alınmalıdır. 

Yeme Bozukluğunun Belirtileri 

Yeme bozukluğunun en temel belirtisi yemek yemek ya da yememenin, kişi için stres konu haline dönüşmüş olmasıdır: 

  • Yemek ya da yememek
  • Yemek yeme dürtüsünü yönetememek
  • Sürekli açlık hissini bastırmaya çalışmak 

gibi zihni işgal eden ruh hali ve düşünceler, yeme bozukluğunun belirgin işaretleridir. Beslenme danışmanlığı açısından bir kişide yeme bozukluğu ihtimalini değerlendirmemize neden olan bazı önemli ipuçları vardır:

  • Kalori hesabı yapmak 

Kişi yediklerinin sağlıklı ya da sağlıksız olmasından çok kaç kalori olduğuna bakıyorsa, sürekli kalori hesabı yapıyorsa ve günlük kalori sınırlaması içinde kalmaya çalışıyorsa, beslenme ile ilgili yoğun bir stres geliştirmiş demektir ki, bu durumda yeme bozukluğunun habercisi olarak değerlendirilir. 

  • Daha fazla kilo vermeye çalışmak 

İdeal kilosunda, ideal kilosunun bir tık üzerine ya da ideal kilosunun altında olduğu halde kilo vermeye çalışmak ve/veya kendini kilolu görmek yeme bozukluğunu işaret eder. 

  • Kendini aç bırakmak 

Yemek yemekten kaçınmak, sosyal ortamlarda yemek yememek, iştahı baskılayan ilaçlar kullanmak ya da bu ilaçlar hakkında araştırma yapmak, sürekli su içerek açlık duygusunu bastırmaya çalışmak, uyuyarak yemek yemekten uzak durmaya çalışmak gibi davranışlar da aynı şekilde beslenme ile ilgili bir şeylerin yanlış gittiğini gösterir.

  • Aşırı yeme / yeme atağı sonrası suçluluk duygusu ve/veya yediğini çıkarmak 

Beslenme ve yemek yemek bir stres konusu olduğunda kişi için başlı başına bir günden haline gelir. Yemekten ya da yemeyi durdurmaktan başka bir şey düşünemez durumdaki kişi uzun açlık sürelerinin ardından  genellikle aşırı yeme atakları yaşar ve bu yeme krizi sonrası hissedilen suçluluk duygusu ile yediğini çıkarmaya çalışması, ciddi bir yeme bozukluğu belirtisi olarak kabul edilir. 

Yeme Bozukluğu Nasıl Tespit Edilir?

Anoreksiya ve bulimia gibi daha çok psikolojik temelli yeme bozuklukları olan kişilerde aşırı zayıflık, göz altlarında  çökme ve hasta yüz ifadesi, solgun cilt, şiddetli saç dökülmesi, güçsüz tırnaklar, halsizlik gibi belirgin fiziksel emareler sayesinde yeme bozukluğunu tespit etmek kolaydır fakat bu kişiler genellikle durumu reddetme eğiliminde olurlar. 

Yeme bozukluğu sadece kilo almaya ya da aşırı kilo kaybına neden olmaz. Beslenme yetersiz olduğu için hücre için yaşamsal önemi olan vitamin ve mineraller eksik kalmıştır.   Bu bağlamda yeme bozukluğu tespit edilirken kan değerleri ve yeme psikolojisinin analizi bize yol göstermelidir: 

  • Kan tahlili ile vücudun vitamin, mineral, aminoasit ve kanda bulunması gereken diğer değerleri analiz edilir. Kan değerlerinde ekstrem düşüklükler, yeme bozukluğu olduğunu gösterir. 
  • Vücut kitle indeksi değerlendirilir. Yağ ve kas dokusunda belirgin kayıplar veya ideal kilonun çok altında olmak, yeme bozukluğuna dair güçlü bir emaredir. 
  • Beslenme geçmişi değerlendirilir ve kişinin yemek yemekle kurduğu ilişki analiz edilir. Sürekli diyet yapmak, yemek yerken suçluluk hissetmek, kalorisi yüksek besinlere karşı aynı anda karşı konulamaz bir arzu ve uzak durmaya çalışmak için güçlü bir çaba sarf etmek zorunda hissetmek, yeme bozukluğu olarak yorumlanır.   
  • Yeme sonrası kusma nedeniyle boğazda enfeksiyon, mide kapakçığından deformasyon, mide bağırsak sorunları da yeme bozukluklarının tespit edilmesinde gözden geçirilmesi gereken diğer önemli ipuçlarıdır. 

Yeme Bozuklukları Nelerdir?

Psikiyatrik açıdan adı konulmuş anoreksiya nervoza, bulimia nervoza, geri çıkartma, kaçıngan beslenme ve nedeni bilinmeyen yeme bozuklukları olarak genel bir çatı altında sınıflandırılmış çok sayıda yeme bozukluğundan söz etmek mümkün. 

Biz burada sık rastladığımız ve tanı konulması mümkün olan yeme bozukluklarından söz edeceğiz: 

  • Anoreksiya 

Anoreksiya, kişinin kendi fiziksel görüntüsüne dair gerçeklik algısının bozulmasına bağlı olarak gelişir. Zayıf olduğu halde kilo alma korkusu ile kişi kendini aç bırakır. 

Yeme bozuklukları arasında adını en çok duyduğumuz hastalıklardan biri olan anoreksiya, çocukluk ya da ergenlik döneminde fazla kilolu olan kişilerde diyet sonrası kilo vermelerinin ardında gelişebileceği gibi hayatı boyunca ideal kilosunda ya da ideal kilosuna yakın kişilerde, psikolojik durumlara bağlı ortaya çıkabilir. 

Anoreksiya, ciddi alınması gereken tehlikeli bir yeme bozukluğudur. 

  • Bulimia 

Bulimia, aşırı yemek yeme sonrası kusma veya bağırsak boşaltma gibi yöntemlerle kilo alma korkusuyla yediğini çıkarmaya çalışmak şeklinde özetlenebilir. Anoreksiyadan en önemli farkı bulimiada kişi kendini aç bırakmadığı için aşırı kilo kaybı yaşanmaz fakat kusmaya bağlı olarak boğaz, yemek borusu ve mide kapakçığında enfeksiyon oluşur. 

Kişi kilo alma korkusuyla beslendiği için biyolojik stres artar ve bu durum genellikle kilo almayı tetikler. Mide ve bağırsak sağlığı bozulur, ani yeme atakları ve sonrasında çıkarma, kan şekerinin dengesini alt üst eder ve diyabet riski ortaya çıkar. Buna benzer birçok olumsuz sonucu nedeniyle bulimia ciddi sağlık sorunlarına sebebiyet verebilmektedir.  

  • Duygusal Açlık / Duygusal Yeme 

Anoreksiya veya bulimiaya göre daha az tehlikeli olması bir yana duygusal yeme bozukluğu en yaygın yeme bozukluğudur diyebiliriz. 

Hemen herkes hayatının belli dönemlerinde duygusal açlık veya duygusal yeme bozukluğu yaşamış olabilir ve bu normaldir. Önemli olan sürekli hale gelmemesidir çünkü tedavi edilmediği takdirde kilo kontrol sorunlarına neden olacağı ve beslenmeyi bozacağı için duygusal açlık diğer yeme bozukluklarına davetiye çıkarmaktadır. 

  • Yeme Atakları 

Tatlı krizleri, çok miktarda tatlı yedikten hemen sonra tuzlu şeyler yeme isteği, sürekli açlık hissi ile baş etmeye çalışmak ve sonrasında tıkanırcasına yemek yeme atakları gibi versiyonları olan yeme bozukluğu tüdür. 

Sürekli kilo alıp verme, tekrar eden diyet döngüleri, kilo alma korkusu gibi sonuçları olan yeme atakları, beslenmeyi bozar ve beslenme psikolojisine zarar verir. 

Yeme Bozukluğu Nasıl Tedavi Edilir?

Yeme bozukluğunun nedenlerini araştırmak ve sorunun kaynağını bulmak tedavinin en önemli ilk kuralıdır. Yeme bozukluğunun altından yatan psikiyatrik nedenler, beslenme alışkanlıkları ile birlikte değerlendirilmeli ve psikolojik sebepler tedavi edilirken beslenme, açlık- tokluk hormonlarının sağlıklı bir şekilde çalışabilmesi için bir uzman tarafından, kişiye özel olarak yeniden düzenlenmelidir. 

Yeme bozukluklarının tedavisinde beslenme uzmanı, psikiyatrist ve/veya uzman psikolog ile dahiliye hekimi birlikte çalışabilir.

Pınar Demirkaya

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir